NARE...

Yazar : Serap TOKAT / 2024-09-14 14:37:14

Adı Narin idi…

Yöre deyişiyle Nare…

8 yaşındaydı.

20 haneli bir köyde, 19 gün boyunca önce dirisi, sonra umut kesilip ölüsü arandı.

19. günde bir çuvalın içinde bulundu Nare’nin “Narin” bedeni.

Ülke olarak kaybolduğu günden bu güne kadar, Narin ile yattık, Narin ile kalktık.

Önce yaşadığını umut ederek, sonra günler günler geçitikçe umutlarımız tükenerek…

Şimdi ise Narin’i kim ve neden öldürdüğünün cevabını arıyoruz;

Başta savcılar, sonra bir Türkiye…

Ulusal ve yerel medya ilk günden beri Tavşantepe köyüne (resmiyette mahalle) üs kurarak bizleri bilgilendirmeye çalışıyor.

Ulusal, yerel, en çok da sosyal medyada sürekli gündemde tutularak adaletin tecelli etmesi bekleniyor.

Süreç ilerledikçe bu caniliğin o kadar değişik boyutları ortaya çıkıyor ki, insanın aklı almıyor!

Narin’in ölümüne ilişkin birçok neden ortaya atıldı ama hep söylenen “görmemesi gereken bir şeyi gördü ve bunun üzerine öldürüldü” tezi oldu.

19. günde Nevzat Bahtiyar isimli birisi çıkarak, amca Salim Güran’dan battaniye içine sarılı cesedi teslim alıp, çuvala koyarak yine amcanın talimatı ile dere yatağına gizlediğini itiraf etti.

Bunun üzerine daha önce sorgulanıp bırakılan amca Salim Güran yeniden gözaltına alında ve sorgu sonrası tutuklandı. Onunla birlikte Narin’in annesi ve ağabeyi de dahil olmak üzere 11 kişi tutuklandı.

Geldiğimiz noktada, bugün itibari ile (14.09.2024) soruşturma tutanaklarında ortaya çıkan tek gerçek; BİR KÖY ELBİRLİĞİ İLE BU CİNAYETİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞMIŞ!

İlk günden itibaren jandarmayı yanıltmaya yönelik ihbarlar, Narin’i son gördükleri saat ile ilgili verilen çelişkili bilgiler, başta aile fertleri olmak üzere ifadesi alınan neredeyse herkesin, köyün muhtarı ve hamisi olduğu anlaşılan ve şu anda tutuklu bulunan 11 kişiden birisi olan amcayı koruma çabaları gibi…

Peki ama neden?

Neden 8 yaşındaki bir kız çocuğu öldürülür ve el birliği ile katil(ler) gizlenir?

Bu nasıl bir feodal düzendir ki annesi bile kızının katilinin bulunmasını isteyeceği yerde, çelişkili ifadeler vererek şüpheli konumuna düşer?

Ağabeyi (Enes) kardeşinin katilinin bulunması için elinden geleni yapacağına, tam tersi adaleti yanıltıcı çelişkili ifadeler vererek sürekli amcasını korumaya çalışır?

İşin ilginç yönlerinden birisi ise, yine ailenin daha önce ölen kızları;

Annesinin “7.5 yıl bakmışam kızıma” dediği ama resmi kayıtlara göre öldüğünde 5 yaşında olan Tülin…

Otopsi yapılmadan, o dönemde yine muhtar olan amcanın defin yetkisi ile apar topar defnedilen, resmi kayıtlara ölüm nedeni zatürre olarak geçen ve mezar yeri hakkında çelişkiler bulunan Tülin…

Yine Narin’in cenazesi başında “Havinime de böyle kıydılar” diye ağlayan bir başka anne…

Ardından 17 yıl önce kaybolduğu kayıtlara geçen ve yine tam 19 gün sonra Tavşantepe’de, aynı derede cesedi bulunan 9 yaşında ki Muhammed Çelikbilek…

Kanımca Narin olayı artık sadece adi bir cinayet vakası olmaktan çıkıp, ülkemizin özellikle doğu ve güney doğusunda halen devam eden, kadının ve çocukların insan yerine koyulmadığı feodal düzenin sorgulanıp, devlet eliyle çözümlenmesi gereken sosyolojik bir olay haline de dönüştü.

Aksi halde 20 haneli bir köyde, OMERTA (Suskunluk) YASASININ işlemesi nasıl açıklanabilir?